Son dönemlerde pek çok rahatsızlığa çare olan tıp dünyası, idrar kaçırmanın insanlara getirdiği bunalım ve psikolojik sorunlara da çare arıyor. Prof. Dr. Tufan Tarcan ise idrar kaçırmanın insanı psikolojik olarak yorduğunu ve mutsuzluğa sevk ettiğini söyledi. Prof. Dr. Tufan Tarcan, insanların idrar kaçırmayı çaresiz bir dert, yaşlanmanın doğal bir sonucu ya da kaderleri olduğunu düşünerek kabul ettikleri için bu durumun depresyon oranını artırdığına işaret etti. Tarcan, “Depresyon diğer birçok hastalığın da habercisi. Kalp damar hastalıklarından nörolojik hastalıklara kadar birçok hastalık depresyondaki hastalarda daha sık görülüyor” dedi.
Kadınlarda Daha Sık Görülüyor
İdrar kaçırmanın hem kadınlarda hem de erkeklerde hangi yaşta olursa olsun görüldüğü takdirde mutlaka bir üroloji uzmanına başvurulması gerektiğini söyleyen Tufan Tarcan, “Özellikle kadınlarda bunu daha sık görüyoruz. Kadınlar erkeklere göre idrar kaçırmayı yaşlanmanın daha doğal bir sonucu olarak algılıyorlar. Erkekler ise idrar kaçırma olduğu zaman daha dikkatli olup hekime başvurma eğiliminde oluyor” dedi.
60 yaşından itibaren en az her 3 kadından 1’inin idrar kaçırdığını hatırlatan Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Ne yazık ki bunların çok azı hekime başvuruyor. Kadınlar idrar kaçırmayı söylemekten utanıyorlar. Utandıkları için de bunu hekime söylemiyorlar. Çaresi olmayan bir problem olduğunu düşünenler de var. Hekimin onlara daha zor bir tedavi ya da ameliyat önereceğini, bu sebepten de daha kötü olabileceklerine inanıyorlar. Bu yüzden hekime başvurmuyorlar” dedi.
Hafife Alınacak Bir Rahatsızlık Değil
İdrar kaçırma probleminin ertelenmesinin hayati risklere yol açabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tufan Tarcan, “İdrar kaçırma altta yatan önemli bir hastalığın ilk işareti olabilir. Ertelemeden hekime bildirmek gerekir. Aniden idrar kaçırma korkusuyla tuvalete giderken özellikle gece uykudan uyanıp tuvalete yetişme telaşında düşmeler ve kalça kırıkları çok sık rastladığımız kazalar. Bunlar da özellikle belli yaşın üzerinde hayatı etkileyen çok ciddi bir problemler haline gelebiliyor. İdrar kaçırma ayrıca tedavi edilmediğinde insanları majör depresyona sokabiliyor. Majör depresyonda kişi kendini her türlü aktiviteden kısıtlıyor. Aile yaşamı, sosyal yaşamı, cinsel yaşamı kısıtlanıyor. Hasta mutsuz bir yaşam sürmeye mahkûm ediyor kendisini. Depresyona sürükleme şekli birçok kronik hastalıktan daha yüksek. İdrar kaçırma eşittir mutsuzluk! İnsanlar bir şekilde bunun çaresiz bir dert olduğunu, yaşlanmanın doğal bir sonucu olduğunu, kaderleri olduğunu düşünerek kabullenebiliyorlar. Bu da elbette depresyon oranını artırıyor. Depresyon diğer birçok hastalığın da habercisi. Kalp damar hastalıklarından nörolojik hastalıklara kadar birçok hastalık depresyondaki hastalarda daha sık görülüyor. Daha ağır geçirilen depresyonun yaşamı kısaltan ve bozan bir tablo olduğunu biliyoruz. Bu açıdan da idrar kaçırmanın önemini ortaya çıkarıyor” dedi.
İdrar Rengi Koyulaşabilir
İdrarda her türlü renk değişikliğinde üroloji uzmanına gitmeyi öneren Prof. Dr. Tufan Tarcan "Bunların bazıları masumdur. Yediğimiz yiyeceklerin ya da içtiğimiz içeceklerin rengi idrara geçebilir. Böylece idrar rengimiz koyulaşabilir ya da değişebilir. Ancak bu devam ederse mutlaka hekime başvurmak gerekir. İdrarda bizim en çok üzerinde durduğumuz renk değişimi kırmızı renkli idrar yapma çünkü bu durum idrarda kan varlığına işaret edebilir. Tabi bunun ayrımını da ancak hekim yapabilir. İdrarda kan olması önemli bir semptom, bunun mutlaka üzerine gidilmesi ve altta yatan nedenin araştırılması gerekir" cümleleri kurdu.